Göğüsün bilindiği üzere beslenme ve estetik fonksiyonları mevcuttur. Küçük memeler bu iki fonksiyona sahip değildir. Bunun yanında kadının kıyafetlerini üzerine yakıştırabilmesi için kesinlikle belli üç ölçüye sahip olmalıdır. Bunlar göğüs, bel ve kalçadır. Bunların arasındaki oranda aynı derecede önemlidir.
Göğüs Büyütme:
Bel ve kalçası normal ölçüler içindeyken göğüslerin küçük olması kadın için çözülmesi gereken ciddi bir sorundur. Göğüsü küçük olan kadın genellikle bu kusuru örtmek için çaba gösterir. Hanımların bu zayıf tarafını bilen çeşitli iç giyim ve mayo firmaları küçük göğüsleri büyük göstermek için silikon destekli sutyen ve mayolar üretmekte aynı zamanda bu giysiler sarkık göğüsleri dik gösterdiği için hanımlar arasında büyük bir pazar bulmaktadır. Ancak bu şekilde dolaşan hanımlar gerçek görüntünün bu olmadığını bilmeleri öz güvenini kaybetmelerine sebep olur. Hâlbuki 45 dakikalık bir operasyonla istediği ölçülerde göğüslere sahip olması mümkündür. İstenen ölçü vücudunun izin verdiği ölçüdür. Fazlası hasta için ileriki zamanlarda sıkıntı yaratır. Bu durum hastaya izah edilmelidir.
Genelliklede hastalarımızda az bir göğüs dokusu olmakta veya sivri ve sarkık bir meme olmaktadır. Normalde 80 veya 90 beden göğüs ölçüsünü elde edebilmek için meme dokusunun altına veya kas dokusunun altına yerleştirilen protezler mevcuttur. Son zamanlarda kullanılan protezler yeni teknoloji ile üretilmiş patlamayan protezlerdir. Bunlar izleri belli olmayan bölgelerden küçük kesi yapılarak yerleştirilmektedir. Yapılacak titiz bir cerrahi ile bu protezlerin patlaması, dışarı çıkması, iltihaplanması gibi sorunlar olmayacaktır. Hasta bir gün sonra evine gidecek ve 1-2 ay süre ile sutyenle yeni istenilen ölçülerdeki göğüslerini destekleyecektir. Bundan sonrada özelliği olan giysiler peşinde koşmayacak ve her zaman her yerde doğal olacaklardır.
Ameliyat:Her nekadar değişik teknikler olsada yapılan aynıdır. Başarılı sonuç için önemli olan memenin çok iyi değerlendirilmesidir. Kas üstü veya altı protez konulması, giriş deliği, protez ebadı ve şekli hep buna bağlıdır. Ameliyat sonrası hastanın 1 hafta istirahati gerekmektedir. 2 hafta sonra aktif hayata geçip 2 ay sonra spor yapabilirler.
Problemler:Erken dönemde standart cerrahi problemler kanama, enfeksiyon, yara iyileşme problemleridir. Geç dönemde ise şekil bozuklukları ve kapsül gelişimi olabilir. Fakat bunların oranı günümüzdeki teknoloji ile çok azalmıştır.
Göğüs Toplama:Bazı durumlarda göğüs içi yağ – meme dokusu azalır ve meme dokusunun tutunduğu bağ dokuları gevşer ve göğüsler sarkar. Bu emzirme sonrası, kilo alıp verme ile veya yapısal olarak gelişebilir. Sütyen ile göğüs toplanınca yeterli hacim olabilir ama bazende yeterli olmayabilir. Bu durumda yapılması gerek hastanın isteğinin çok iyi dinlenmesi ve ilerisi için bilgi verilmesidir. Çünkü sarkmış bir göğüs ileride gene sarkacaktır fakat eskisi kadar olmayacaktır. Eğer toplama ile göğüs yeterli hacime gelmiyorsa protez ile desteklemek gerekir. Fakat protez ebadı büyük olursa ileride sarkma olayı daha çabuk gelişir. Sonuç olarak sarkmış göğüslere yaklaşımda değişik teknikler kullanılır. Önemli olan hastanın deri yapısı ve hacim hesabıdır. Ben hacim hesabını hastanın diğer bölgelerini inceliyerek yaparım. Hastanın daha büyük olsun isteğinin yanlış olduğunu ve ileride sıkıntılar yaratacağını kendisine detaylı bir şekilde açıklarım.
Ameliyat:Toplama ameliyatı yaklaşık 2-3 saat kadar süren bir ameliyattır. Meme dokusuna hiç zarar vermeden deride yapılan işlemlerden ibarettir. Meme başı üst kolun yarısı hizasına getirilir ve meme komple alttan toplanır. İzler alt kısımda kalır. Hastaya eğer sadece toplama işlemi yapıldı ise 3-4 gün sonra işine gidebilir eğer protez ile hacim verildi ise 10 gün sonra işine gidebilir. İzlerin iyileşmesi 15 gün görünürlüğünün azalması 6 ay ila 2 yıl arasındadır.
Kontrendikasyonlar:Her cerrahi işlem sonrası olabilecek kanama, enfeksiyon ve iyileşme sorunları olabilir. Şekil bozuklukları, izlerin belirginliği veya asimetriler olabilmektedir. Hepsinin en aza indirilmesi için ikinci uygulamalara ihtiyaç duyulabilinir.
Göğüs Küçültme:Estetik cerrahi denilince hep akla güzelleşme ameliyatları gelmektedir. Tabiki her insanın güzellik sınırları içinde olması hakkıdır. Fakat bazı durumlarda güzellik ve fonksiyon birlikte olmalı hatta fonksiyon ön planda olmalıdır. İşte bu duruma bir örnek büyük ve şekli bozulmuş göğüslerdir.Normal bir göğüsün yerleşimi: 2. ve 7. kaburgalar arasında, meme başı kolun yarısına gelen mesafe ile aynı seviyede ve göğüsün yan sınırı gövdeden bir miktar çıkıntılı olmalıdır. Şekli ise yarısı kesilmiş damla gibi olmalıdır.
20 yaşına kadar normal olarak gelişebilen göğüsler daha sonra doğum, kilo alınması, yer çekimi ve fiziksel aktiviteler sebebi ile deforme olacaktır. Kadın için bu görüntü genellikle dışına atamadığı ciddi bir psikolojik problem olacaktır. Bunun yanında bazı hanımlarımızda ergenlik döneminde göğüslerin aşırı büyümesi ile birbirinden farklı şekil ve büyüklükte göğüsler görülebilmektedir. Buda bir estetik kusurdur. Fakat daha önemlisi, ciddi bir fonksiyon bozukluğudur. Göğüslerin ağırlığı hastada devamlı bel ağrılarına ve hatta bel kemiklerinde şekil bozukluklarına sebep olacaktır. Hasta kendine uygun sütyen bulamıyacak, sütyen askıları omuzlarını ezecek, göğüslerin altında pişikler olacak ve meme büyüklüklerini eşitleyebilmek için devamlı takviyeler kullanacaktır.
Bu nedenlerle göğüslerin küçültülmesi aslında estetik değil fonksiyonel bir ameliyattır. Gelişen teknoloji ile kadınlarımız bu dertlerinden iki-üç saatlik bir sürede kurtulacaklar ve eski hallerini bir daha düşünmeyeceklerdir. 10-15 gün içinde dikişler alınacak ve 21 gün sonra hastalarımız hak ettikleri yaşam tarzını sürdüreceklerdir.
Ameliyat:Göğüs ameliyatı için bir çok teknikler vardır. Her hastaya göre farklı teknik kullanılır. Çok büyük göğüs, birbirinden farklı göğüs, sarkık göğüs, kanser riskli göğüs, genç hastada büyük göğüs, yaşlı hastada büyük göğüs gibi farklı hasta çeşidi olabilir. Sonuçda amaç hastanın vücut ölçülerine uygun bir göğüs yaratmaktır. Özellikle gençlerde his ve süt kanallarının korunması ve olabildiğince az iz bırakılması esasdır. Ayrıca benim tecrübelerime dayanarak iz miktarı azaldıkca verilebilecek şekil kalıteside düşmektedir. Hastanın isteği ve doktorun yapabileceği birlikte tartışılır. Ameliyat 2-4 saat arası bir zaman alır. Sonrasında hasta 1 gün hastanede istirahat eder ve diğer gün evine yollanır. Ben mutlaka diren kullanırım ve bunu 3-5 gün içinde alırım. Bir veya üç defa pansumanı takiben hastanın normal hayata dönmesi 7-10 gündür.
Problemler:Bu ameliyatlarda cerrahi problemler her zamanki gibi düşük oranda olup kanama, enfeksiyon, yara iyileşme gecikmesi, deride nekroz, izlerin belirgin olması gibidir. Bunun dışında gene meme başı çürümesi, his kaybı (özellikle çok büyük göğüslerde) bazen ortaya çıkmaktadır. Fakat hastanın büyük göğüslerle yaşaması ileri yaşlarda ona daha büyük problemler yaratacaktır.
Jinekomasti-Erkeklerde Göğüs Büyümesi
Ergenlik döneminde; erkeklerde göğüs bölgesinde, hormonal nedenlerle büyüme, dolgunluk ve hassasiyet olması doğaldır. Geçici olması gereken bu durum, çeşitli nedenlerle kalıcı hale gelirse jinekomasti olarak adlandırılır. Gençlerin aktivitelerini, giyim kuşamlarını etkilemeye başlayabilir, sosyal bir probleme dönüşebilir (bol kıyafetler giymek, duruş bozukluklarına yol açmak, denize girmekten kaçınmak vb.).Jinekomasti çoğunlukla yukarıda tanımlandığı şekilde karşımıza çıkmasına rağmen, bazen hormonal, tümoral nedenler veya kullanılan ilaçlara bağlı olarak, tek veya çift taraflı jinekomastiye rastlanabilir. Söz edilen durumların ayırıcı tanısı için ayrıntılı bir öykü, görüntüleme teknikleri (ultrasound, MR gibi) ve hormon analizleri gerekebilir. Klasik jinekomasti ergenlik döneminde başlayıp devam ederken, diğer nedenlerle oluşan jinekomastiler daha ileri yaşlarda ortaya çıkabilir ve tek taraflı görülme oranı daha yüksektir.
Ayırıcı tanı ile jinekomastinin nedenine karar verildikten sonra tedavi planlanmasına geçilir. Büyüklüğü ve derideki bolluğa göre jinekomasti 3 gruba ayrılır. Birinci evrede büyüklüğü sınırlı ölçülerdedir, deride gevşeklik veya sarkma yoktur. Ikinci evrede ise irice bir kadın göğsü gibidir, ancak deride sarkma oluşmamıştır. Üçüncü evrede ise ek olarak deride tedavi gerektirecek ölçüde gevşeklik vardır.
Jinekomastinin hangi evrede olduğu tedavi planını oluşturmakta önemlidir. Eğer birinci evre jinekomasti söz konusu ise yapılan tetkiklerden sonra bunun ağırlıklı olarak yağ dokusundan oluştuğu görülürse sadece vakum uygulanarak jinekomasti tedavi edilebilir. Eğer göğsün yapısı yağ dokusu dışında meme bezinden oluşuyorsa, meme başından yapılacak küçük bir kesi ile bu dokunun çıkarılması ve patolojiye yollanması söz konusu olabilir. İkinci evre içinde hemen hemen aynı tedavi yöntemlerinin olduğu söylenebilir. Üçüncü evredeki jinekomastilerde derideki sarkıklık ileri düzeydeyse, bu durumda fazla deriyi ortadan kaldıracak bir takım cerrahi planlamalar gündeme gelir.
Genç ve deri elastikiyetinin fazla olduğu durumlarda vakumla ya da meme başının çevresinden yapılacak cerrahi işlemlerle deri problemi halledilebilir. Ama çok ileri yaşlarda ve derinin çok sarkık olduğu durumlarda daha geniş doku çıkarılması gerektiği için meme başının altından yarım ay tarzında cerrahi müdahaleler yapmak gerekebilir.
Bu yöntemlerden hangisi uygulanırsa uygulansın ameliyat öncesi dönemde 10 gün süreyle aspirin alınmaması, ameliyat öncesinde bazı laboratuvar kontrollerinin yapılması gereklidir. Ayrıca hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve sürekli kullandığı ilaçlar varsa mutlaka doktora bildirilmelidir.
Uygulamada eğer açık cerrahi yöntemlerden biri seçilmişse, bölgeye bir dren uygulanması gerekir. Drenin amacı ameliyat bölgesine birikebilecek serum ya da kan gibi maddelerin dışarıya alınması ve bunlara bağlı komplikasyonların yaşanmamasıdır. Dren genellikle 24-48 saat içinde çekilir.
Hemen hemen her olguda uygulanan bir diğer uygulamada ameliyat bölgesini baskı altına almak amacıyla elastik bandaj uygulamasıdır. Ameliyatın 4 ya da 5. günü elastik bandaj yerine özel bir korse giydirilir. . Bu korsenin kullanımı oldukça kolaydır. Korse üç hafta sürekli giyilmelidir. Üçüncü haftadan sonra gündüz özellikle ağır aktiviteler yapılırken korsenin giyilmesi faydalı olur. Bu süre de yaklaşık 6 haftadır.
Ameliyat bölgesinde ilk günlerde bir ödem, hassasiyet, ağrı hatta yer yer morluklar oluşabilir. Bunlar genellikle ilk 2-3 günden sonra giderek azalmaya başlar. Hassasiyet haftalarca sürebilir. Zaman zaman uyuşmalar, batmalar, yanmalar günlük hayatı zorlaştıracak boyutlarda olmasa da hastanın şikayetleri olarak karşımıza çıkabilir.
İkinci haftadan sonra havuz ve denize girmeye müsaade edilir. 6 hafta süreyle de buhar banyosu, sauna, solarium gibi ödeme yol açabilecek faktörlerden kaçınmaya çalışılır. Benzer şekilde ağır sporların yapılması ve göğüs bölgesine darbe alınabilecek aktivitelerden 6 hafta süre ile kaçınılması gerekmektedir.
B. ANESTEZİ
Operasyon için kullanılacak anestezi yöntemi değişebilir. Genel anestezi tercih edilebileceği gibi, hafifçe sakinleşmeye ve bölgenin uyuşturulmasına izin veren sedasyonla lokal anestezi yöntemi de uygulanabilir. Sadece lokal anestezi çoğu zaman önerilmez.
C. YÖNTEME AİT RİSKLER
Ameliyat sonrası dönemde oluşabilecek komplikasyonlar:
Erken Dönem:
• Kanama: Dren kullanımı ile minimum düzeyde tutulabilir. Aşırı kanamaya eğilimi olanlar veya aspirin kullananlarda bu konu çok dikkati çeker.
• Enfeksiyon: genellikle pek rastlanılan bir komplikasyon değildir.
Geç Dönem:
• Nadiren karşılaşılan düzensizlikler
• Ameliyatın yapıldığı giriş noktalarında karşılaşılabilecek kötü nedbeler
• Liposuction ile yapılan jinekomasti ameliyatlarında zaman zaman uzun süren uyuşukluklar, karıncalanmalar ve renk değişiklikleri görülebilir. Bunlar genellikle zaman içinde düzelir.
Jinekomasti operasyonu vücut kontürünüze önemli katkılar sağlayacak bir operasyondur.
Yorum Yaz